İMAM HATİP RUHLU NESLE DEKLARASYON
İçinde bulunduğumuz yüzyıl adeta taşmış bir nehir edasıyla akıp giderken cümle yaratılmış da mücadelesini hat safhada veriyor. Bu nedenle 21. yüzyıl, bitap insanlığa fazlasıyla ağır ve meşakkatli geldi.
Geçen her lahza içerisinde kimileri dünyaya yeni yeni gözlerini açarken kimileri ise kendilerine takdir edilen zamanı tamamlayıp ebediyete intikal ediyor. Lakin doğum ve ölüm arasında yaşamlarını sürdürenler ise yaşama gayesini unutarak arafta kalıyor.
Dünyanın bir yerinde savaş çıkıyor, açlık ve kıtlık baş gösteriyor, salgın hastalıklar insanoğluyla cebelleş ediyor, masumlar acımasızca öldürülüyor, gözü dönmüş tek dişli sözde medeniyet kendi dünyasını sömürüyle zulümle kan ve göz yaşının üzerine kuruyor, dünyada sınırlar bir kez daha adeta kanla çiziliyor… Dünyanın her yerinde insanlık ölüyor!
Medeniyeti temsil ettiğini iddia eden müddeiler ise bu barbarlık ve acı durum karşısında tekrar üç maymunu oynuyor.
Peki, Dünya’ya adalet ve nizam getirmiş, her zaman ve her yerde mazlumun hamisi olarak insanlığın yüz akı olup tarihe kaşesini vuran o şanlı ecdadın torunları ve Gül Medeniyetinin günümüz neferleri ne yapıyor ve ne durumda?
Bu suale verilecek en iyi cevap İslam coğrafyasının içinde bulunduğu bu günkü durum değil midir?
Cihanın her bir karışı zulüm ve gözyaşı ile sulanırken ancak zulüm adlı nebat yetişir. Ne yazıktır ki bu vaziyet sekteye uğramaksızın devam ediyor.
İnsanlığın bugün içinde olduğu bu buhranın nedeni, İslam halklarının cehaletin köhne girivesine teslim olmasından kaynaklı bir sorundur.
Bu sebebe binaen bilim ve sanattan kopmuş, sorunlara duyarsız kalan, toplumsal hassasiyeti adeta kaybolmuş bir nesil yetişiyor ve bir nesil yetiştiriliyor.
İnsanlığın içinde bulunduğu bu sancılı kıvranışı tersine çevirip yeryüzünde barışı ve adaleti tahsis edecek güce ve kudrete sahip bir toplumun oluşabilmesi için yeni nesillerin iyi eğitilip insanlığın evrensel değerlerini hayatın her alanında yaşayan ve yaşatacak bir kimliğe bürünmesi gerekiyor.
Günümüzde bu misyonu faal hale getirebilecek ve hedeflenen vizyonu gerçekleştirecek, toplumda adeta lokomotif görevi görecek, imam hatip ruhlu genç nesle büyük iş düşmekte.
İnsanlığın derdiyle hemhal olan, tek gayesi Rıza-i İlahi olan, peygamberler davasını yüreğinde taşıyan, ecdadının asırlar önce buhranlı dünyada çağ kapatıp çağ açan ruhuyla hareket etmeli imam hatip ruhlu birey.
İnancının mihenk taşlarından biri olan “Oku!” emrini yerine getirmek için herkesten daha çok okuyup daha çok çalışarak temsil ettiği misyonun hakkını vermek gibi bir görevi olduğunun idraki içinde olmalı İmam hatip ruhlu birey.
Bunlara istinaden behemehal suretle İmam Hatip ruhlu nesil;
İstanbul fatihi Sultan Mehmet Han gibi çok okuyup çok çalışan,
21. yüzyılın en büyük alimi olan Fuat sezgin gibi bilime ve bilgiye önem veren,
Hazreti Yusuf gibi ahlaki değerleri yaşantısında yaşatan,
Hazreti Ömer gibi adaletin ve barışın tellallığını yapan,
Şehit Ömer Halisdemir gibi vatanına, milletine, inancına aşık olan,
Ve de yaşantısının her saniyesinde insanlığa en büyük örnek olan Peygamber efendimiz (sav) gibi örnek teşkil edecek bir fert olmalıdır.
YUSUF SEZER